Amr İbnu şuayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam’a (dalında) asılı meyve hakkında sorulmuştu:

“İhtiyaç sahibi, sepetine almaksızın ağzıyla ulaşırsa, kendine bir vebal gelmez. Ancak kim de, eteğinde (birşeyler) alarak oradan çıkarsa, aldığının iki kat değeriyle borçlanır. Ayrıca (tazir nevinden) ceza da yer. Kim de yığın yapıldıktan sonra meyveden çalarsa ve bunun değeri miğfer fiyatını bulursa, eli kesilir” buyurdu. Sonra kendisine lukata (buluntu)dan sorulmuştu:

“İşlek yolda bulunmuş olanla, insanların çokça yaşadığı meskun karyede bulunmuş olanı bir yıl boyu ilan et. Eğer sahibi gelirse hemen ver. Eğer gelmezse artık o senin olmuştur. Harabede bulunmuş ise, bununla, maden için humus (beşte bir) vergisi vardır” buyurdular.”

Ebu Davud, Lukata 1, (1710, 1711, 1712, 1713); Nesai, Kat’u’s-Sarik 11, (8, 84-85).
?..