Huzeyme İbnu Sabit radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir bedeviden bir at satın almıştı. Aleyhissalatu vesselam, onu eve kadar getirivermesini ve orada parasını almasını söyledi. Bu sırada kendisi hızlı hızlı yürüdü; bedevi ise ağır ağır yürüyordu. (Aralarında epeyce bir mesafe hasıl oldu. Bu sırada) bazı kimseler bedeviye gelip at üzerinde pazarlık yapmaya başladılar. Onu Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın satın almış olduğunu kimse bilmiyordu. Bedevi, Aleyhissalatu vesselam’a seslenip:

“Şu atı alacaksan al, değilse sattım!” dedi. Resûlullah aleyhissalatu vesselam bedevinin bu sözünü işitince adama yönelip: “Ben onu zaten senden satın aldım ya!” buyurdular. Ama bedevi:

“(Bu ne demek?) Vallahi ben onu sana satmadım!” dedi. Aleyhissalatu vesselam: “Bilakis! Ben onu senden aldım” dedi. Bunun üzerine bedevi:

“Bir şahit getir!” demeye başladı. Hemen Huzeyme atılıp:

“Ben şehadet ederim, siz onu satın aldınız!” dedi. Aleyhissalatu vesselam, Huzeyme’ye gelerek: “Ne ile şehadet ediyorsun?” diye sordu. Huzeyme:

“Sana olan tasdikim ile, Ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam Huzeyme’nin şehadetini iki kişinin şehadeti yerine koydu.”

Rezin şu ziyadeyi ilave etti: “Bedevi: “Bu, Resûlullah mı?” dedi. Ebu Hureyre kendisine: “Peygamberini tanımaman cahillik olarak sana yeter. Allah Teala Hazretleri doğru söyledi: “Bedeviler küfür ve nifak yönünden daha şiddetli ve Allah’ın Resûlüne indirdiği emir ve yasakları bilmemeye daha müsaiddirler” (Tevbe 97). Bedevi bunun üzerine atı sattığını itiraf etti.”

Ebu Davud, Akdiye 20, (3607); Nesai, Büyü 91, (7, 302).
?..