Salim, babası radıyallahu anh’tan naklediyor: “Dedi ki: “Ben Ömer radıyallahu anh’ın bir şey için: “Zannederim ki bu şöyledir” deyip de dediği gibi olmadığını hiç görmedim. (Nitekim bir gün), Ömer otururken güzel bir adam yanından geçti. Ömer: “Zannımda yanıldım.” Veya:

“Bu adam cahiliye devrindeki dini üzere devam etmektedir.” Veya:

“Bu, cahiliyede kavminin kahiniydi!” dedi ve: “Şu adamı bana çağırın!” buyurdu. Adam çağrıldı. Ömer:

“Zannımda yanıldım veya sen cahiliye devrindeki dinin üzeresin! veya cahiliyede sen onların kahini idin!” diyerek hakkındaki tereddütlerini dile getirdi. Adam:

“Bugünkü gibi bir gün görmedim (yani bugün gördüğüm şeyi hiç görmedim). Bugün müslüman bir kimse (olmayacak şekilde) karşılandı” dedi. Hz. Ömer: “Sana yemin veriyorum, benim istediklerimi doğru olarak söyleyeceksin!” buyurdu. Adam:

“Cahiliye devrinde ben onların kahinleri idim!” dedi. Ömer ona:

“Dişi cinninin sana getirdiği haberlerin en acayibi hangisi idi?” dedi. Adam: “Bir gün ben çarşıda iken, bana dişi cin geldi. Ondaki korkuyu biliyorum. Dedi ki: “Sen cinni ve onun ye’sini ve başı üzerine devrilmesinden (yani kulak hırsızlığından men olarak haber alamayışından) sonraki ümidsizliğini ve sırtlarına ince çullar konulmuş genç develerle yetişilip yakalamasını görmedin mi?”

Ömer şöyle dedi: “Doğru söyledi. Ben onların putlarının dibinde uyurken, bir adam bir buzağı ile geldi ve kesti. O zaman ona birisi öyle bir bağırdı ki, bu kadar yüksek sesle bağıran birisini hiç işitmemiştim. Şöyle diyordu:

“Ey celih (ey düşmanlığını açığa vuran kimse)! Emrun necih (zafer bulmuş bir iş), recülün fasih (fasih konuşan bir adam) var. Senden başka ilah yoktur diyor!”

Oradaki cemaat o adama doğru sıçradılar.

(Hz. Ömer devamla dedi ki): “Ben bunu görünce kendi kendime: “Ben bu işin arkasında ne olduğunu anlayıncaya kadar buradan ayrılmayacağım!” dedim. Sonra o zat yine bağırdı:

“Ey celih, emrun necih, recülün fasih (Ey düşmanlığnı açığa vuran kimse! Muvaffak olacak bir iş, fasih konuşan bir adam (var)! Lailahe illallah! diyor!” Ben kalktım. Aradan çok geçmeden “Bir peygamber (çıktı)” dendi.”

Buhari, Menakıbu’l-Ensar 35.
?..