Muhammed İbnu İshak kendisine Ebu Manzür denen Şamlı bir zattan naklediyor, bu da amcasından, o da Hadır’ın kardeşi Amiru’r-Ram’dan nakletmiştir. Amir der ki: “Bizim için bayraklar ve sancaklar yükseltildiği zaman memleketimizde idik. Ben: “Bu nedir?” diye sordum.

“Resûlullah (aleyhissalatü vesselam)’ın sancağı!” dediler. Yanına gittim. Bir ağacın altında oturuyordu. Ashabı da etrafını sarmıştı. Ben de yanlarına oturdum. Bir ara Resûlullah (aleyhissalatü vesselam) hastalıklardan ve dertlerden bahsedip dedi ki:

“Mü’mine bir hastalık gelir, sonra da Allah ona şifa verirse, bu hastalık onun geçmiş günahlarına kefaret, geri kalan hayatı için de bir öğüt olur. Şayet münafık hastalanır, sonra da afiyet verilirse o, sahibi tarafından bağlanıp sonra da salıverilen fakat niçin bağlandığını, niçin salıverildiğini bilmeyen bir deve gibidir.”

Aleyhissalatu vesselam’ın etrafında oturanlardan biri:

“Ey Allah’ın ResüIü, eskam (hastalıklar) nedir? Ben asla hiç hastalanmadım?” diye sordu. Resülullah (aleyhissalatu vesselam):

“Kalk! sen bizden değilsin” buyurdu.”

Ebu Davud, Cenaiz 1, (3089).
?..