Tarık İbnu Şihab (radıyallahu anh) anlatıyor: “Büzaha heyeti Hz. Ebu Bekir es-Sıddik (radıyallahu anh)’agelip sulh istediler. Hz. Ebu Bekir onları yerlerinden yurtlarından edecek harp ile, rezil rüsvay edecek sulh arasında mühayyer bıraktı. Heyet mensupları:

“Yerden yurttan edeceği (mücliyyeyi) anladık, rezil-rüsvay edecek (muhziye) ne demektir?” diye sordular.

“Sizden silahları ve binekleri alacağız. Sizin mal ve mülkünüzden elimize geçenleri ganimet yapacağız, bizden ele geçirdiklerinizi bize iade edeceksiniz, bizden öldürdüklerinizin (diyetini) borçlanacaksınız, sizin ölüleriniz cehennemlik olacak (onlar için herhangi. bir ödeme yapmayacağız). Allah Resülü’nün halifesine ve muhacirlerine sizi mazur kılmalarına sebep olacak bir durum (iyi hal) gösterinceye kadar kabileleri, develerin peşini takib etmeye bırakacak (onlara karışmayacak)sınız.”

Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh) bu söylediklerini heyet mensuplarına teklif olarak arzetti. Hz. Ömer (radıyallahu anh) söz alıp şunu söyledi: “Bahsettiğin “yerden -yurttan edecek savaş ve rezil- rüsvay edecek sulh” sözün var ya! Ne güzel de söyledin. Ya şu, “Sizden ele geçirdiklerimizi ganimet yapacağız, bizden ele geçirdiklerinizi iade edeceksiniz!” sözün var ya! Ne güzel söyledin. “Bizden öldürdükleriniz için borçlanacaksınız, sizin ölüleriniz cehennemlik” sözüne gelince, bizim ölülerimiz Allah’ın emri üzerine savaştılar ve öldürüldüler, onların ecirleri Allah’ın üzerinedir, onlar için diyet yoktur.”

Heyet, Hz. Ömer (radıyallahu anh)’in söylediği şartlar üzere beyat yaptı.

Derim ki: Bu rivayeti tam olarak Şerefüddin el-Barizi zikretti. Rivayeti tahric edene nisbet etmedi. Bu rivayeti Camiul Kebir müellifi zikretmedi.

Ancak Buhari, rivayetten sadece Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh)’in şu sözünü kaydetti: “A!lah Resülü’nün halifesine ve Muhacirlere sizi mazur kılmalarına sebep olacak bir durum gösterinceye kadar kabileleri develerin peşini takib etmeye bırakacak, (onlara karışmayacak)sınız.” Bu kısım Kitabu’l Ahkam’ın sonunda senetsiz olarak mevcuttur, gerisi yoktur.