Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) mesrür bir halde yanımdan çıkmıştı, sonra üzüntülü olarak geri döndü. Dedi ki: “Kabe’ye girdim. Ancak pişman oldum, yaptığım bu işi geri getirebilseydim, girmezdim. Ümmetime meşakkat vermiş olmaktan korkuyorum: ‘
BEYTULLAH’A GİRİŞ
(Hadis-i Şerif [1371])
Tirmizi‘de şöyle denir: “…Yapmamış olmayı temenni ettim. Zira, kendimden sonra ümmetimi yormuş olmaktan korkuyorum.”
(Hadis-i Şerif [1372])
İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), beraberinde Usame İbnu Zeyd, Bilal, Osman İbnu Talha (radıyallahu anhüma) olduğnu halde hep beraber girip kapıyı kapadılar. Açtıkları zaman içeri ilk giren ben oldum. Bilal’le karşılaştım ve hemen Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’ın Kabe’nin içerisinde namaz kılıp kılmadığını sordum. “Evet” dedi, “iki Yemani direk arasında.” Kaç rek’at kıldığını sormayı […]
(Hadis-i Şerif [1373])
Bir rivayette geldiğine göre (İbnu Ömer) şöyle demiştir:”Çıktığı zaman Bilal (radıyallahu anh)’e sordum: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) içerde ne yaptı?” Cevaben: “İki direği sağına, birini de soluna aldı, üç direği de arkasına aldı. -O zaman Beytullah’ta altı direk vardı- sonra namaz kıldı.”
(Hadis-i Şerif [1374])
Bir rivayette şöyle gelmiştir: “Beytullah’a girdiği zaman soluna gelen iki direk arasında iki rek’at namaz kıldı. Sonra çıktı ve Kabe’nin önünde iki rek’at namaz kıldı.”
(Hadis-i Şerif [1375])
Müslim‘in bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Fetih senesi, devesi Kasva’nın üzerinde olduğıı halde ilerledi, terkisinde de Üsame (radıyallahu anh) vardı.”