(Hadis-i Şerif [393])

Ebu Said el-Hudri (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “İki haslet vardır ki bir mü’minde asla beraber bulunmazlar: Cimrilik ve kötü ahlak.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [394])

Ka’b İbnu İyaz (radıyallahu anh) anlatıyor; “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’ı şöyle derken işittim: “Her ümmet için bir fitne vardır, benim ümmetimin fitnesi de maldır.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [395])

İbnu Mes’ud (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdular: “Çiftlik edinmeyin, dünyaya bağlanır kalırsınız.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [396])

Abdullah İbnu’ş-Şihhir (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Elhahümü’t-tekasür sûresini okurken yanına geldim. Bana: “İnsanoğlu malım malım der. Halbuki ademoğlunun yiyip tükettiği, giyip eskittiği ve sağlığında tasadduk edip gönderdiğinden başka kendisinin olan neyi var? (Gerisini ölümle terkeder ve insanlara bırakır.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [397])

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle söyledi: “Altına tapanlar mel’undur, gümüşe tapanlar mal’undur.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [398])

İbnu Mes’ud (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bir keresinde, “Hanginiz, varisinin malını kendi malından daha çok sever?” diye sordu. Cemaat: “Ey Allah’ın Resûlü içimizde, herkes kendi malını varisinin malından daha çok sever” dediler. Bunun üzerine: “Öyleyse şunu bilin: Kişinin gerçek malı hayatında gönderdiğidir. Geriye koyduğu da varislerinin malıdır.”

Devamını Oku

(Hadis-i Şerif [399])

Ebû Vail anlatıyor: “Hz. Muaviye (radıyallahu anh) bir gün Ebu Haşim İbnu Utbe’ye uğradı. Maksadı geçmiş olsun ziyaretinde bulunmaktı, çünkü Ebu Haşim hastaydı. Yanına varınca ağlar buldu. “Ey dayıcığım niye ağlıyorsun? Dayanamadığın bir ağrı veya dünyaya karşı bir hırs mı seni böyle ağlatıyor?” diye sordu. Ebu Vail: -Hayır, asla bu sebeplerle ağlamıyorum. Ne var ki, […]

Devamını Oku